Şeker hastalığı veya diyabet, vücudun kan şekeri seviyelerini düzgün bir şekilde düzenleyememesi sonucu gelişen bir metabolik hastalıktır. Diyabetin belirtileri genellikle kan şekeri seviyelerinin yüksek olmasından kaynaklanır ve her tür diyabet için farklı şiddetlerde görülebilir. Tip 1 diyabet, Tip 2 diyabet ve gestasyonel diyabetin her biri farklı belirtilerle kendini gösterebilir, ancak birçok belirti ortaktır.
Aşırı Susama (Polidipsi):
Kan şekeri seviyeleri yükseldiğinde, vücut fazla şekeri atmak için daha fazla suya ihtiyaç duyar. Bu da kişide aşırı susama hissi yaratır.
Sık İdrara Çıkma (Poliüri):
Yüksek kan şekeri, böbreklerin fazla şekeri idrarla atma çabası ile daha sık idrara çıkma ihtiyacına yol açar. Bu da gece boyunca daha sık tuvalete gitme gereksinimi doğurur.
Açlık Hissi (Polifaji):
Kan şekeri hücrelere düzgün bir şekilde giremediği için vücut enerji için daha fazla yiyecek talep eder. Bu durum, sürekli açlık hissine yol açar.
Yorgunluk ve Halsizlik:
Hücreler kan şekerini enerjiye dönüştüremediğinde, vücutta genel bir halsizlik ve yorgunluk hissi oluşur.
Bulanık Görme:
Yüksek kan şekeri seviyeleri, gözlerdeki sıvı dengesini etkileyebilir ve bu da bulanık görmeye neden olabilir.
Ağız Kuruluğu:
Yüksek kan şekeri, vücutta sıvı kaybına yol açarak ağızda kuruluk hissine neden olabilir.
Yavaş İyileşen Yaralar veya Enfeksiyonlar:
Diyabet, bağışıklık sistemini zayıflatabilir, bu da yaraların ve kesiklerin daha uzun sürede iyileşmesine veya enfeksiyonlara yol açabilir.
Cilt Problemleri:
Diyabetli kişilerde ciltte kaşıntı, kuru cilt, enfeksiyonlar ve yaralar daha yaygın olabilir.
Karıncalanma ve Uyuşma:
Şeker hastalığı, özellikle ayaklarda ve ellerde sinir hasarına (diyabetik nöropati) yol açabilir. Bu da karıncalanma, uyuşma ve ağrıya neden olabilir.
Hızlı Kilo Kaybı (Tip 1 Diyabet):
Tip 1 diyabet, vücuda yeterli insülin ulaşmadığı için hücreler enerji elde edemez. Bu durum, kas ve yağ kaybına neden olabilir, bu da hızlı kilo kaybı olarak kendini gösterir.
İştah Artışı:
Diyabetli kişiler, sürekli açlık hissi ve dolayısıyla fazla yemek yeme isteği duyabilirler. Yüksek kan şekeri, bu durumu tetikleyebilir.
Kusma ve Mide Bulantısı (Tip 1 Diyabet):
Kan şekeri seviyelerinin çok yüksek olduğu durumlarda, vücutta keton birikimi olabilir. Bu da kusma ve mide bulantısına yol açabilir.
Çocukluk veya gençlik dönemi: Tip 1 diyabet genellikle çocukluk veya ergenlik döneminde başlar.
Açlık, halsizlik ve kilo kaybı: Tip 1 diyabette insülin yetersizliği nedeniyle vücut enerji üretmekte zorlanır ve bu, hızlı kilo kaybına yol açar.
Ketozis: Vücut, insülin yetersizliğinden dolayı glikoz yerine yağları enerji olarak kullanmaya başlar, bu da keton birikmesine neden olur. Ketonlar, vücutta asidik ortam yaratabilir ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.
Yaşlılıkla birlikte artan risk: Tip 2 diyabet genellikle 45 yaş sonrası gelişir, ancak son yıllarda gençlerde de yaygınlaşmıştır.
Yavaş gelişim: Tip 2 diyabet, başlangıçta belirgin belirtiler göstermeyebilir ve yıllar içinde yavaşça gelişebilir.
İnsülin direnci: Vücut, insülin üretse de insüline yeterli şekilde yanıt vermez, bu da kan şekerinin yüksek olmasına neden olur.
Hamilelik dönemi: Gestasyonel diyabet, yalnızca hamilelik sırasında gelişir.
Genel diyabet belirtileri: Aşırı susama, sık idrara çıkma ve aşırı açlık hissi gibi belirtiler görülebilir. Ancak çoğu kadın bu diyabet formunda herhangi bir belirti yaşamadan doğum yapar.
Şeker hastalığının belirtileri, kan şekeri seviyelerinin kontrolsüz yükselmesi ile ilişkilidir. Bu belirtiler, hastalığın ciddiyetine göre değişebilir ve genellikle tedavi edilmezse kalp hastalıkları, böbrek hastalıkları, göz bozuklukları ve sinir hasarı gibi komplikasyonlara yol açabilir. Erken tanı ve tedavi, diyabetin yönetilmesinde çok önemlidir. Eğer bu belirtileri fark ediyorsanız, bir doktora başvurmanız önemlidir.