Kulunç ağrısı belirtileri, genellikle sırt, boyun ve omuz bölgelerinde kas gerginliği, sertlik ve ağrı ile kendini gösterir. Bu ağrılar, kasların aşırı çalışması, stres, kötü duruş veya fiziksel zorlanmalar nedeniyle ortaya çıkar. İşte kulunç ağrısına özgü belirtiler:
Kaslarda düğüm benzeri bir sertlik hissi.
Sertlik, özellikle omuz, boyun ve sırt bölgelerinde hissedilir.
Dokunulduğunda ağrılı ve hassas düğümler fark edilebilir.
Donuk ve Sürekli Ağrı: Genellikle omuz, sırt veya boyun bölgelerinde hissedilir.
Keskin Ağrı: Hareket ederken veya kasların üzerine baskı uygulandığında şiddetlenebilir.
Boyun, omuz veya sırt hareketlerinde kısıtlanma ve zorluk.
Başınızı döndürmek veya kollarınızı kaldırmak gibi hareketlerde ağrı hissi.
Kulunç ağrısı boyun kaslarını etkilediğinde, baş ağrısına neden olabilir.
Gerginlik tipi baş ağrısı (alında veya şakaklarda basınç hissi) yaygın bir belirtidir.
Ağrı, kulunç bölgesinden başka bölgelere yayılabilir:
Boyundan omuzlara ve kollara.
Sırttan bel bölgesine.
Kulunçlu bölgede dokunmaya karşı hassasiyet.
Masaj veya baskı uygulandığında ağrının artması.
Ağrılı kasların normalden daha güçsüz hissetmesi.
Ağrı nedeniyle günlük aktivitelerde zorluk yaşanması.
Kaslarda zaman zaman kramp veya çekilme hissi.
Özellikle kasları zorlayan bir hareket sonrası artış gösterebilir.
Gerilim: Stresli durumlarda kaslarda gerginlik artar.
Ruh Halinde Değişim: Sürekli ağrı, huzursuzluk ve sinirlilik yaratabilir.
Kasların gerginliği ve ağrısı enerji kaybına ve genel bir yorgunluk hissine yol açabilir.
Fibromiyalji: Yaygın kas ağrıları ve hassasiyetle karakterizedir.
Boyun Fıtığı: Sinir sıkışması nedeniyle kollara yayılan ağrıya neden olabilir.
Miyofasiyal Ağrı Sendromu: Kaslarda hassas düğümlerle kendini gösterir ve kulunç ağrısına benzer belirtiler ortaya çıkar.
Ağrı uzun süre geçmiyorsa veya şiddetliyse.
Ağrı, günlük aktivitelerinizi engelliyorsa.
Kollarda uyuşma, karıncalanma veya güç kaybı gibi belirtiler varsa.
Ağrının nedeni belirlenemiyorsa.
Kulunç ağrısı genellikle ciddi bir durum değildir ve yaşam tarzı değişiklikleri veya basit tedavi yöntemleriyle kontrol altına alınabilir. Ancak belirtiler şiddetliyse veya kronikleştiyse, bir doktora veya fizyoterapiste danışmanız önemlidir.