Kuduz belirtileri, virüsün bulaşmasından sonra genellikle birkaç hafta ila birkaç ay içinde ortaya çıkar. Virüs beyine ulaştığında, merkezi sinir sisteminde ciddi sorunlara yol açar. Belirtiler erken ve ilerleyen aşamalarda farklılık gösterir.
Kuduzun kuluçka süresi genellikle 1-3 ay arasındadır.
Bu süre, virüsün vücuda giriş noktası ile beyine olan mesafesine bağlı olarak değişir. Isırık beyine ne kadar yakınsa, belirtiler o kadar hızlı ortaya çıkar.
Kuduzun başlangıç belirtileri genellikle grip benzeri semptomlarla başlar:
Ateş
Halsizlik ve yorgunluk
Baş ağrısı
İştahsızlık
Bulantı ve kusma
Isırık yerinde ağrı, kaşıntı veya karıncalanma
Bu belirti genellikle ilk fark edilen uyarıcıdır.
Virüs beyine ulaştığında daha ciddi nörolojik belirtiler ortaya çıkar. Bu belirtiler iki ana formda kendini gösterebilir:
1. Uyarıcı Kuduz (En Yaygın Form)Hidrofobi (Su Korkusu):
Su içmeye çalışıldığında boğaz kaslarında spazmlar oluşur ve bu durum şiddetli korkuya neden olur.
Aerofobi (Hava Korkusu):
Hafif bir hava akımı bile spazmlara ve rahatsızlığa yol açabilir.
Hiperaktivite ve Anksiyete:
Hasta giderek huzursuz ve aşırı uyarılmış hale gelir.
Halüsinasyonlar ve Ajitasyon:
Gerçek dışı şeyler görme veya duyma.
Aşırı Salya ve Köpüklü Ağız:
Yutma güçlüğü nedeniyle ağızda salya birikmesi.
Kas Zayıflığı ve Felç:
İlerleyici kas zayıflığı ve felç gelişir.
Felç genellikle ısırık bölgesinden başlar ve tüm vücuda yayılır.
Sessiz Semptomlar:
Hastalar daha sakin görünür, ancak ölüm riski aynıdır.
Kuduzun ilerleyen aşamalarında hasta koma haline girer.
Solunum kaslarının felci nedeniyle hasta nefes almayı durdurur ve ölüm gerçekleşir.
Semptomlar başladıktan sonra kuduz neredeyse her zaman ölümcül bir hastalıktır.
Kuduz şüphesinde, belirtilerin ortaya çıkmasını beklemeden hemen bir doktora başvurulmalıdır:
Hayvan ısırması veya tırmalaması durumunda.
Şüpheli hayvan tükürüğünün açık yaraya veya mukozaya teması durumunda.
Kuduz, belirtiler ortaya çıktıktan sonra tedavisi olmayan bir hastalıktır. Ancak, maruziyet sonrası hemen uygulanan aşı ve tedavi yöntemleri, hastalığın önlenmesinde son derece etkilidir. Bu nedenle erken müdahale hayati öneme sahiptir.